Blog uzun zamandır boşlukta, sert bir döneme girmiştik. Haftada 7 gün, günde 14 saate yakın bir ortalamayla çalıştık. Tabi kafa kaldırmadan değil, hell march eşliğinde çalıştık uzun zaman –RA2 oynadık bolca:D-. Ama onun haricinde;
-paramı ver
-paran bende yok, kime verdiysen ondan iste
-bana ne ben paramı senden istiyorum, mal verdin bozuk çıktı
-ben sana vermedim ki malı, yürü git malı kimden aldıysan ondan iste paranı
tartışmalarıyla geçti geçen hafta. Öyle bir noktaya geldik ki, ben vericektim elemanın parasını “ya bi kalk git allaasen” diyerekten. Meblağ yüklü olunca olmadı tabi (380,000$). Kısmet bi dahakine işalla diyip mevzuyu kapattık.
Bu sürecin sonunda dünü ve bugünü kendime tatil ilan etmiştim ki çalışma kararı aldım az evvel. İşleyen demir ışıldar. Onun haricinde Cmts. Troilos’la izledik maçı, ha biz mi maçı izledik, maç mı bizi izledi bilemedik. Savunma anlayışı oldukça sağlam bir takım olduk ama ofansif manada sıkıntı yaşıyoruz. Sezon başında araya atılan her topun gol olması neticesinde artık defans, takım atak yaparken Volkan’la muhabbete bağlıyor. Hal böyle olunca Güiza da defans topu sektirir diye sürekli defansın arkasına koşuyor, defans sektirmeyince de etrafına Emrah bakışı atıyor. “Vay anam bu toplar da hiç sekmiyor”. Sormak lazım, yavrum sanki sekse atacak mısın diye, ama o ifadeye soru da sorulmuyor ki. Dokunsan ağlayacak çocuk.
Bu akşam da Fenerbahçe, Porto ile oynayacak, beklenen kadromuz şu şekilde olacak;
Volkan
Gökhan – Edu – Önder – R.Carlos
Josico – Emre
Deivid – Alex – Uğur
Guiza
Böyle bir 11’de bir de Lugano olsaydı bence gayet başarılı olabilirdi. Önder de pekala o işi yapabilir. Önder’in en büyük problemi, konsantrasyon problemidir bence. Ama bu maçta benzer bir sıkıntı yaşamaz diye düşünüyorum (ya da umuyorum en azından). Emre geçtiğimiz maçta sol açıkta tüketti kendisini. Gidemiyor çok net bir şekilde kanattan. Böyle olunca da Deivid içeri giriyor, Emre içeri giriyor, Selçuk’un işlemcisi ağır, Alex geriye geliyor –zaten hep içeride- oyun ortaalandan açılamıyordu. Bu akşam Uğur’un gelmesi, Emre’nin biraz daha geriden oyun kurabilecek durumda olması dolayısıyla daha iyi olacağımızı düşünüyorum. Hele bir de maçlara bir sıfır mağlup başlama alışkanlığımızı bertaraf edebilirsek sıkıntı kalmaz.
Selçuk hakkında geçtiğimiz maçta nihai kararımı vermiş bulunuyorum. Ram’e ihtiyacı var. Adamı uzun süre ardarda kullanınca, hele bunlardan bir tanesinde overload yaparsanız adam ağırlaşıyor. Düşünememeye, top verememeye falan başlıyor. Şimde bir iki hafta dinlensin, bir restart atsın beynine, şeker gibi olur. Çok yüklenmeyelim, yanar valla.
Oradaki maçtan sonra, biz bu Porto’yla Kadıköy’de top diye oynarız demiştim. En son ofansif gücü yüksek olup savunması zayıf olan ve kendine güvenen takıma Kadıköy’de 4 tane sıkıştırmıştık. Yine aynısını olacağını tahmin ediyorum. Bu maça üstü ve Fener oynayın, hatta 3-0 net skor diyorum, başka bir şey demiyorum. Guiza da gol falan atamaz yine.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder