Hukuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Hukuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Kasım 25, 2008

Sert Girdik, Hızlı Çıktık

Blog uzun zamandır boşlukta, sert bir döneme girmiştik. Haftada 7 gün, günde 14 saate yakın bir ortalamayla çalıştık. Tabi kafa kaldırmadan değil, hell march eşliğinde çalıştık uzun zaman –RA2 oynadık bolca:D-. Ama onun haricinde;

-paramı ver

-paran bende yok, kime verdiysen ondan iste

-bana ne ben paramı senden istiyorum, mal verdin bozuk çıktı

-ben sana vermedim ki malı, yürü git malı kimden aldıysan ondan iste paranı

tartışmalarıyla geçti geçen hafta. Öyle bir noktaya geldik ki, ben vericektim elemanın parasını “ya bi kalk git allaasen” diyerekten. Meblağ yüklü olunca olmadı tabi (380,000$). Kısmet bi dahakine işalla diyip mevzuyu kapattık.

Bu sürecin sonunda dünü ve bugünü kendime tatil ilan etmiştim ki çalışma kararı aldım az evvel. İşleyen demir ışıldar. Onun haricinde Cmts. Troilos’la izledik maçı, ha biz mi maçı izledik, maç mı bizi izledi bilemedik. Savunma anlayışı oldukça sağlam bir takım olduk ama ofansif manada sıkıntı yaşıyoruz. Sezon başında araya atılan her topun gol olması neticesinde artık defans, takım atak yaparken Volkan’la muhabbete bağlıyor. 65938Hal böyle olunca Güiza da defans topu sektirir diye sürekli defansın arkasına koşuyor, defans sektirmeyince de etrafına Emrah bakışı atıyor. “Vay anam bu toplar da hiç sekmiyor”. Sormak lazım, yavrum sanki sekse atacak mısın diye, ama o ifadeye soru da sorulmuyor ki. Dokunsan ağlayacak çocuk.

Bu akşam da Fenerbahçe, Porto ile oynayacak, beklenen kadromuz şu şekilde olacak;

Volkan

Gökhan – Edu – Önder – R.Carlos

Josico – Emre

Deivid – Alex – Uğur

Guiza

Böyle bir 11’de bir de Lugano olsaydı bence gayet başarılı olabilirdi. Önder de pekala o işi yapabilir. Önder’in en büyük problemi, konsantrasyon problemidir bence. Ama bu maçta benzer bir sıkıntı yaşamaz diye düşünüyorum (ya da umuyorum en azından). Emre geçtiğimiz maçta sol açıkta tüketti kendisini. Gidemiyor çok net bir şekilde kanattan. Böyle olunca da Deivid içeri giriyor, Emre içeri giriyor, Selçuk’un işlemcisi ağır, Alex geriye geliyor –zaten hep içeride- oyun ortaalandan açılamıyordu. Bu akşam Uğur’un gelmesi, Emre’nin biraz daha geriden oyun kurabilecek durumda olması dolayısıyla daha iyi olacağımızı düşünüyorum. Hele bir de maçlara bir sıfır mağlup başlama alışkanlığımızı bertaraf edebilirsek sıkıntı kalmaz.bstn489l

Selçuk hakkında geçtiğimiz maçta nihai kararımı vermiş bulunuyorum. Ram’e ihtiyacı var. Adamı uzun süre ardarda kullanınca, hele bunlardan bir tanesinde overload yaparsanız adam ağırlaşıyor. Düşünememeye, top verememeye falan başlıyor. Şimde bir iki hafta dinlensin, bir restart atsın beynine, şeker gibi olur. Çok yüklenmeyelim, yanar valla.

Oradaki maçtan sonra, biz bu Porto’yla Kadıköy’de top diye oynarız demiştim. En son ofansif gücü yüksek olup savunması zayıf olan ve kendine güvenen takıma Kadıköy’de 4 tane sıkıştırmıştık. Yine aynısını olacağını tahmin ediyorum. Bu maça üstü ve Fener oynayın, hatta 3-0 net skor diyorum, başka bir şey demiyorum. Guiza da gol falan atamaz yine.

Ekim 25, 2008

Kara Cuma

Yine resimsiz ve iki yana yaslanmamış bir yazı, onlar kapattı ya, daha bi yazasım geliyor. Neyse, konuya geleyim, biraz önce ekşisözlük'e girdim, ve sol frame'de gördüğüm şudur; 24 ekim 2008 taksim olayları, 24 ekim 2008 blogger a erisimin engellenmesi. Takip edememiş olanlar için akp karşıtı öğrenci gösterisine polis orantılı güç kullanara müdahale etmiş (!), diğerini zaten bir önceki postta irdeledik.

Evet, ifade özg...

SANSÜR!

Öncelikle kişisel bir bilgi vermek istiyorum bu yazıya başlamadan önce. Ve lütfen bu bilgiyi alır almaz küfretmeye başlamayın şahsıma, çünkü hepimiz aynı kafadan değiliz.

Bilgi: Ben hukuk fakültesi'nde öğrenciyim.

Bizler fakültedeki eğitimimiz süresince olaylara iki açıdan bakabilmeyi öğrenmek amacıyla, ve her haksız görünenin de haklı olduğu bir nokta olabileceğini görmek üzere eğitim alıyoruz. Tam ben kendimi bu konuda yeterli görmeye başlamışken neyi hedefleyerek karar verdiğini, teknolojiden bihaber yaşayan, özgürlükler hakkında zerre kadar fikri olmayan, cezaların şahsiliği ilkesine dair en ufak bir fikri olmayan bir meslektaşım(!) olduğunu gördüm. İşbu nedenle de kendimi sorguladım, acaba bir hedefi vardı, veya yaptığı işlemin mantıklı bir gerekçesi vardı da ben mi göremedim. Aradım aradım bulamadım.

Neyse, eminim üzerime vazife değildir ama bu karar nedeniyle "hukuk" adına özürlerimi sunuyorum. Ve bu "hukuk" bildiğimiz "hukuk" değil artık. Hamdolsun ki Youtube, wordpress ve blogger'a bulaşılması sonrasında hukukun tüm ilkelerini bir kenara bıraktık. Afiyet olsun.

DN: Güzel bir karikatür bulmuştum, güzel ülkemizin konumunu gösterir nitelikte, resim eklemeyi şu şartlar altında beceremediğimden daha sonra edit olarak eklerim. Pardon, editlememe gerek kalmaz büyük ihtimalle, başka bir sansür haberine kullanırım artık.

Edit: İki tarafa yaslamaca.

Ekim 20, 2008

İrade sınamaları ve meslek seçimleri


An itibariyle çıkmak üzere olan oyunlar listesi:
21 Ekim- FarCry 2
28 Ekim- Fallout 3, Red Alert 3 (Evet, evet ikisi de aynı gün. Bundan sonra her yıl bu günü "Oyun Bayramı" olarak kutlayacağız)
Kasım başı- FM 2009. İlk kez 3D maç motoru ile beraber.
Hemen akabinde StarCraft 2, büyük ihtimalle yılbaşından sonra da Diablo III. Ki bakın sadece headline'ı saydım, alt grupları insafınıza bırakıyorum.

Ayrıca, hala sadece %10'u bitmiş bir GTA IV ve sonuna kadar oynanmayı hakeden ancak yalnızca iki bölüm geçilebilmiş bir Star Wars: Force Unleashed içeride beni bekliyor. Belki de tarihin en iyisi bir FIFA'yı ve taptaze, fırından yeni çıkmış PES 2009'u saymıyorum bile...

Benim ise şu an HeinOnline isimli bir makale portalında uluslararası ticari tahkimde tahkim antlaşmalarının bağımsızlığı üzerine bir araştırma yapmam gerekiyor. Bazen içimden Bilkent İşletme'de okumak geçiyor. Moot Court'muş, İcra-İflas'mış ne uğraşıcam değil mi?

İnanın bana ÖSS yılında bile iradem bu kadar sınanmamıştı.